30 Eylül 2012 Pazar

Balkanlar'da Seyahat: Nereden Nereye, Kaç saate, Kaç liraya ...

21-30 Ağustos 2012 tarihleri arasında Hakan ve İsmail ile 6 ülkeyi kapsayan Balkan turumuzun seyahat kısımlarını acilen yazıya dökmek istedim. Gezi öncesi en çok merak ettiğim kısım seyahat süreleri ve maliyetleri idi çünkü. Bu konuda Binrota’da epey çok bilgi var, epey bi işe yaradı seyahat öncesi plan yapmada, ama derli toplu tek bir yerde değil maliyet ve seyahat süresi bilgileri, ya da güncel değil.

Yani bu yazının amacı, gezip görülen yerleri anlatmak değil. Maksat, seyahat sürelerini ve nasıl seyahat ettiğimizi anlatarak benim durumumda olan müstakbel Balkan seyyahlarına plan yapmada yardımcı olabilmek :).

İstanbul-Üsküp gidiş dönüş bileti alarak Üsküp’ten başlayıp Üsküp’te sona eren bir rotaydı bizimkisi. 9 günde 6 ülke, 13 şehir. Gezdiğimiz rotayı harita olarak da ekliyim:
9 günlük tatil boyunca takip ettiğimiz rota. Yeşil raptiyeli Üsküp'ten başlayıp Kırmızı raptiyeli Üsküp'te bitirdik.

1- İstanbul- Üsküp

Üsküp havaalanı küçük bişey zaten. Üsküp havaalanından şehir merkezine taksiler 20 avro’ya 15-20 dakikaya gidiyor. Bize taksici 25 avro dedi ama direndik ve 20 avro’ya kabul ettirdik.

Aynı zamanda otobüs de gidiyor ama çok seyrek, taksilerin kalktığı yerin az gerisinde otobüs durağı var. Fiyatı muhakkak daha ucuzdur ama ne kadar bilemiyorum (İstanbul dönüşünde fark ettik çünkü otobüsün de olduğunu).
Üsküp havaalanı- şehir merkezi arasında işleyen otobüslerin kalkış saatleri

Üsküp otobüs terminali ve tren garı hemen dipdibe. Makedon dinarı almak için terminaldeki döviz bürolarını kullanabilirsiniz. Türk lirasını inanılmaz ucuza bozuyorlar, yanınızda avro olsun. İlle türk lirası bozdurmak isterseniz Vardar nehrinin öbür tarafındaki müslüman mahallesindeki bürolarda bozdurun, orda kur daha uygun. Bu arada Terminal'den şehir meydanına ve osmanlı eserlerinin olduğu kısma yürüyerek gidilebiliyor (15 dk filan).

2- Üsküp - Belgrad

Gezi masraflarını aza indirgemek, ve süre kısıtından dolayı gece yolculuk yaparak zaman kazanmak için bu yolculuğu geceleyin yaptık. BinRota forumda, tren yolculuğunun daha uzun sürdüğünü ve nisbeten daha ucuz olduğunu okumuştum. Bizim de istediğimiz buydu zaten, Belgrad’a öyle gecenin köründe varmayalım yani. Üsküp-Belgrad bileti 23 avro.

Akşam 20:00’da kalkan tren sabah 06:30’da Belgrad’a vardı. onbuçuk saat yani. Aslında biraz daha kısa sürebilirdi belki, çünkü yolda bi ara trenden otobüse aktardılar bizi 1 saat sonra tekrar trene aktardılar. O arada raylarda bi çalışma vardı sanırım.

Trende. Bu koltukları çekip yatırabiliyorsunuz. Böylece, eğer karşılıklı iki koltuk kapabilirseniz bi yatağınız olmuş oluyor. Aceleniz yoksa, otobüs yolculuğundan çok daha keyifli. Camdan yihhuu diye bağırabiliyosunuz mesela :)

Boş kompartman kapmak için tren garına bi 15-20 dakika önceden gidilmeli. Gerçi biz nerdeyse son anda bindik yine de boş kompartman bulabildik. Tren son istasyonuna yaklaştıkça içi kalabalıklaşıyor. Bu durumda kompartmana yeni yolcular gelip kaptığınız koltuklardan tekini isteyebiliyor. Ama yolculuğun çoğunu çok rahat geçirebiliyorsunuz.

Özellikle yazın böyle sabah erkenden gidilecek şehirde olmak çok iyi oluyor. Öğle sıcakları bastırmadan şehrin neredeyse hepsini gezebiliyorsunuz. Akşam kalkan en geç trene bindik, daha geç kalkan tren yok yani Üsküp’ten.

Belgrad tren istasyonundaki döviz bürosundan sırp dinarı alınabilir.

3-Belgrad-Novi Sad- Zagreb

Belgrad tren istasyonundan tarihi Kalemeydan’ın ana girişine taksi ile gittik: 700 Sırp Dinarı (SD) -14 TL'ye denk geliyor-, 5-6 dakika kadar sürüyor. Akşam da yemek yediğimiz Skalarska’dan yine taksi tutarak tren garına geldik, 500 SD’ye (10 TL), Zagreb’e gitmek için. Kur, 1 Avro 115 SD, 1 TL 51 SD. Bu arada Belgrad'da troleybüs, tramvay filan var ama biz yürümeyi seven insanlar olarak görülmesi gereken her yere yürüyerek gittik bu taksiler haricinde.

Yine 1000rota’dan okuduğum kadarıyla Belgrad-Novi Sad arası hem tren hem otobüs olduğunu biliyordum. Ucuzdur diye treni tercih ettik. Ancak tren saatleri çok sık değil. Saat 11:00 trenine bilet aldık. Aldığımız bilet gidiş dönüş bileti idi ama dönüş saati açık. Bilet fiyatı gidiş dönüş 780 SD (15 TL). Süre yaklaşık 1 saat 40 dakika. Novi Sad tren istasyonundan şehir merkezine yürümesi de 15 dk. kadar alıyor. Dönüşte de 15:00 trenine bindik. Saatleri istasyonda teyit etmeniz en sağlıklısı. Çizelgelerde gördüğümüz saatlerle bir şekilde uyuşmuyordu çünkü gerçek saatler.

Osmanlı tarihinde yeri olan Petrovaradin kalesi Novi Sad’da Tuna nehrinin hemen öbür kıyısında. Şehir merkezini gezdikten sonra Novi Sad merkezde bir taksici ile anlaştık, 500 SD’ye bizi Petrovaradin’e götürdü, dönüşte kısa bi şehir turu attırdı, ve sonra da tren istasyonuna bıraktı.

Zagreb’e yine akşam en geç vakitteki trene bilet aldık: 21:30. Fiyat Üsküp-Belgrad treni ile aynı: 23 avro. Tren sabah 05:00 gibi vardı Zagreb’e. Yedibuçuk saat sürdü yani.

4-  Zagreb- Varajdin- Saraybosna

Tren garı ile Zagreb merkez yürüyerek 15 dakika kadar. Otobüs terminalinde döviz bürosu var. Zagreb otobüs ve tren garları birbirine çok yakın: 5-7 dakika kadar yürüyerek. Bu arada balkanlarda çok işe yarayacak bir kelime: “Otobus Kolodvor” veya sadece “Kolodvor” da olabilir. İngilizce bilmeyen birilerine bile otobüs terminalinin yerini sorabiliyorsunuz böylece.

Sabah erken varmanın avantajı: öğlene kadar Zagreb merkezdeki her yeri gördük. Birkaç yere sorduk “başka nereyi görebiliriz yakınlarda” diye. Herkesin ağız birliği ettiği yer Varaždin (z’nin üstünde şapka var, Varajdin diye okunuyor). Hırvatistan’ın geçen yüzyıldaki başkenti gibi biryermiş.

Otobüs terminalinden Zagreb-Varajdin gidiş dönüş biletini 128 Kuna’ya aldık (39 TL'ye denk geliyor). 1 avro 7.5 Kuna, 1 TL 3.3 Kuna. Gidişte nerdeyse minibüs gibi her bir yerde durdu otobüs, 1 saat 45 dakika kadar sürdü. Dönüşümüz geceydi, 1 saat 15 dakikada geldik. Saat 16:00 otobüsü ile gidip 20:30 otobüsü ile Zagreb’e döndük. 100rota gibi sitelerde Varajdin'den pek bahsedilmemiş ama hem giderkenki yeşillik dolu manzaralar, hem de inanılmaz planlı ve tarih kokan yapısı ile muhakkak görülmeli. Belgrad'dan nasıl bir koşu Novi Sad yapılıyorsa Zagreb'den de bir koşu Varajdin yapılmalı.

Geceyi Palmers Lodge Hostel’de geçirdik. Otobüs ve Tren terminallerine çok yakın, ve hostelbookers’da memnuniyet oranı çok iyi. Fiyat 16 avro. Kalacak yer olarak terminale yakın bir yer olmasını çok tavsiye ederim. Ertesi gün rahat rahat  terminale gidebildik bu sayede yürüyerek.

Saraybosna’ya en erken otobüsle gittik. Sabah 06:30 otobüsü ile. Varış saatimiz 15:30. Yani dokuz saat kadar sürüyor. Bilet fiyatı 198 Kuna (60 TL).

5- Saraybosna -Dubrovnik

Saraybosna'da postanelerde (post office) hem avro hem türk parası bozdurabilirsiniz. Otobüs terminalinin hemen yakınında var bi post office.

Saraybosna’da, yine terminale yakın (10 dakika) Ami Hostel’de kaldık. Binanın dışı ve sokak çok ıssız ve ürkütücü duruyor, hostel de bir ev havasında aslında. Ama tavsiye ederim, iyiydi. Merkeze (Başçarşı, Ferhadiye Caddesi) yürüyerek 15 dk. mesafede, geceliği 10 avro.

Saraybosna’da civar yerleri görmek için (Travnik, Mostar, Blagaj) 24 saatliğine araba kiraladık, 1 depo benzin harcadık. Araba kiralama: 80 Bosna Markı (BM) -92 TL'ye denk geliyor-, 1 depo benzin 83 BM (103 TL) tuttu. 1 avro 1.95 BM, 1 TL 0.85 BM.

Süre olarak da Saraybosna-Travnik arası 1.5 saat, Saraybosna-Mostar arası ise 2 saat kadar. Mostar-Blagaj (Tarihi 500 yıllık bektaşi tekkesinin olduğu yer) ise 15 dakika kadar. Travnik ve Mostar zıt yöndeler.

Dubrovnik’e sabah en erken saate otobüs bileti aldık: saat 07:15’te. Fiyatı: 43 BM (22 avro, 50 TL). Varış saatimiz 15:00'ti. Yani 8 saate yakın sürdü. Tabi eğer seyahat sınır geçişi içeriyorsa gümrükte harcanan zamana göre bu süreler uzayıp kısalabiliyor, net bir şey söylemek mümkün değil. Burda söylediğim sınır geçişi içeren tüm süreler için geçerli bu.

6- Dubrovnik-Kotor

Dubrovnik otobüs terminalinden kale içi (eski şehir) taksi ile 75 Kuna (23 TL) ve 6-7 dakika sürüyor. Ama otobüs varmış 12 Kuna’ya (3.6 TL), sonradan öğrendik. Zamanınız varsa 20-25 dakikaya yürüyebilirsiniz de sanırım.

Akşam Kotor’a bilet aldık: 143 Kuna (43 TL). Pazar günleri en geç 19:00’da, diğer günler 20:30’da otobüs varmış Kotor’a. Yeri gelmişken hatırlatayım, biletlerinizi alınca üzerindeki tüm bilgileri muhakkak kontrol edin. Biz güya akşam 20:30’a bilet aldık diye düşünürken bi baktık ortalıkta otobüs yok. Günlerden pazardı ve bize bir sonraki günün biletini satmış meğersem görevli.
Dubrovnik'ten kalkan otobüslerin saatleri

Terminal önü, odasını kiralamak isteyen insanlarla dolu. Dubrovnik çok pahalı bir yer ve fiyatlar yüksek. Biz üç arkadaş, ilk önce Kotor  biletini sabah biletine değiştirip (sabah ilk otobüs 10:00’da) geceyi –hava Akdeniz havası sıcak- sokakta geçirmeye karar verdik :). Bir kişiyi nöbetçi bırakarak dönüşümlü olarak otobüs terminalinin kenarındaki çimlerde uyuduk. Ama siz öyle yapmayın, çimlerde otomatik sulama sistemi varmış meğer, gecenin dörtbuçuğunda üstümüze fışkıran sularla uyandık :). Şehir merkezine doğru 10 dakika kadar yürürseniz deniz kenarında içinde banklar olan bir park var. Gece uyumak adına orası daha mantıklı, ve su fıskiyesiz :). Aslında çimlerde otururken odacılar gelip bize fiyat önerdiler, geceliği 12 avro’ya kadar düştüler ama kabul etmedik, maksat macera olsun :). Yani demek istediğim, eğer Dubrovnik’te ucuza kalmak isterseniz sokakta kalmaya alternatif olarak :) biraz akşam saatlerine kadar bekleyip bu odacılarla pazarlık yaparak uygun bir fiyata bulabilirsiniz oda. Ama odacıların çok güvenli olmayabileceğini de aklınızda tutun hostellere nazaran. İrlandalı bir genç gece yarısı uyuduğumuz yerin yanından hışımla geçti tam ben gece nöbetini devralmışken. Muhabbet ettik, meğer yakınlarda bir odacının yerinde kalıyormuş, kapısını kilitlemeden uyumuş ve odacının tacizine uğrayacakken uyanmış kaçmış o yerden.

Dubrovnik-Kotor arası, bilet aldığımız veznedekilerin 2 saat sürüyor iddialarının aksine  3 saatten fazla sürdü. 10:00'da kalkan otobüsümüzün Kotor’a varış saati 13:15.

7- Kotor - Podgorica

Karadağ'da para birimi avro. Döviz bürosu aramanıza gerek yok yani eğer avronuz varsa.

Eski tarihi şehir merkezi otobüs terminaline 10 dakika kadar mesafede. Ve kale içinde çok uygun fiyata hosteller var (mesela 12 avroya Old Kotor Hostel). Aslında plan Ulcinj’e gidip oradan akşam Prizren’e geçmekti eğer bir önceki akşamdan Kotor’a gelebilmiş olsaydık. Kotor-Ulcinj otobüsü günde bir kez ve saat 12:25’te. Biz de başkent Podgorica üzerinden Prizren’e geçmeye karar verdik. Kotor’dan neredeyse her yarım saatte Podgorica’ya otobüs var. Otobüs giderken Budva terminaline de uğruyor (45 dakika mesafede).


Kotor'dan kalkan otobüslerin saatleri

Saat 17:30’daki Podgorica otobüsüne bindik. Fiyat: 7 avro. Yol ikibuçuk saat sürdü, 20:00’da Podgorica otobüs terminalindeydik.

8-Podgorica - Prizren

Podgorica’dan Kosova’nın Prizren, Peç, Priştina şehirlerine direk otobüs var, ama günde bir kez veya iki kez. Sık değil yani. Ve otobüsler Ulcinj’den geliyorlar. Akşam 21:30’da Priştina otobüsü vardı, ama otobüste yer yokmuş, mecburen geceyi Podgorica’da geçirdik.  Otobüs terminaline çok yakın Evropa Otel var (yürüyerek 5 dakika). Orada pazarlıkla 3 kişi toplam 50 avro’ya kaldık.

Sabah 07:45 Prizren otobüsüne bilet almıştık. Fiyat: 15.5 avro. Yolculuk 16:30’da bitti. Yani neredeyse 9 saat. Ha, otobüslerin Ulcinj’den geldiğini söylemiştim. Gelen otobüste ayakta en az 10-15 kişi vardı. 2-3 saat sonra birileri inene kadar biz de ayaktaydık. Karadağ’da normalmiş otobüslerde ayakta seyahat etmek.

9- Prizren - Üsküp

Prizren otobüs terminali de yine merkeze yakın, 15 dakika yürüme mesafesinde. Merkeze doğru yürüyüp katolik kilisesini sorun. Kilise yakınında dipdibe 3-4 otel var uygun bütçeli. Bize tavsiye edilen Andi idi ama sonra Bujtine’de 3 kişi toplam 25 avro’ya oda ayarladık pazarlıkla (ilk söylediği fiyat 35 avro idi sahibinin).

Sabah Üsküp’e en erken araba 05:30’da. Bilet fiyatı 9 avro. Yaklaşık 3 saat sürüyor. Günde iki araba varmış zaten, diğeri de 09:00’da.



Prizren terminalinden otobüs kalkış saatleri

10- Üsküp - Ohri - Üsküp - İstanbul


Üsküp’ten Ohrid’e (türkçe: Ohri ) gidiş dönüş bileti 750 MD (Makedon Dinarı). Yani 28 TL. Saat 10:00 arabasına bilet aldık. Yol yaklaşık üçbuçuk saat sürüyor. Ohrid otobüs terminalinden şehir merkezi yürüyerek 15 dakika. Dönüşte de 17:45 arabasına bindik. Ayrıca 19:00’da da bir araba var. Başka bir firma da 20:30’da gidiyormuş sanırım Üsküp’e en son.

Gezi sonunda, Üsküp merkezden havaalanına taksi ile gittik. Daha hiç pazarlık yapmadan 15 avro dedi bize fiyatı taksici, ve sabit fiyat dedi.

Bu arada Üsküp’te Shanti Hostel’de kaldık. Otobüs terminaline (ve tren garına) yürüyerek 5 dakika mesafede. Vardar nehri kıyısına da yakın. Şehir meydanına da yürüyerek 10 dakika mesafede. Geceliği de 10 avro. Kalınabilir, güzel bir yer.

9 Eylül 2012 Pazar

Aydos Doğa Yürüyüşü

Aslında neredeyse hiçbişi fotoğraflamadan döndüm Aydos yürüyüşümüzden, benim hatam :(. Ama internette nasıl gidileceğine vs. dair bilgiler o kadar dağınık ve eksikti ki, bu kadar İstanbul'un içinde olan bi orman için ulaşım bilgilerinin doğru düzgün olmamasından dolayı, fotoğraf olmasa da bu yazıyı mutlaka yazmalıyım dedim. Bu arada, baharda yaptıydık geziyi, 31 Mart'ta.

Neden Aydos?
Ömer Faruk yüzünden. Gezi grubumuzda "Heyuu, kış yürüyüşü yapak, yakın bi yerler olsun, mesela Aydos'a gidek" falan deyip sonra "eh hadi gidiyoz" deyince sesini hiç çıkarmayan ortalıklarda hiç gözükmeyen Ömer Faruk yüzünden :)

Nasıl gidicez?
İnternet'te Aydos ormanlarının 6 giriş kapısından bahsediliyor. Ben de bu kapılar hep alakasız yerlerde diye sandı idim. Ama neredeyse hepsi aynı yol üzerinde (bakınız: aşağıdaki googlemap). Biz "Üçüncü Kapı"da indik mesela, Çamlık durağı (Kartal tarafından gelirken Uğur Mumcu Sitesi durağından hemen sonraki durak). Bu kapıda kafemsi büfemsi birkaç mekan var hemen yol üstünde park girişinde.

Kartal'dan direk minibüsler var. Onun dışında Kartal Köprüsü'nün üstündeki duraktan da bu minibüslere ek olarak 132C, 131ÇK ve 131V'ler geçiyor. "Birinci Kapı" ve "İkinci Kapı"'nın da önünden geçerek ilerliyor bu otobüsler.  Ayrıca Kadıköy (21U), Bostancı'dan (17S) da direk gelen arabalar var. Çamlık durağından geçen tüm hatları görmek için tıklayıverin şurayaa.

Gezi Rotası
Aslında hayalimizde, orman içinde yer alan ve İstanbul'un en yüksek noktası olan (537 metre filan) yere yürümek vardı, doğa yürüyüşü niyetine. Ancak yağmurlu havalardan dolayı toprak epey çamurluydu ve bu yüksek nokta üçüncü kapıya epey uzak mesafedeydi, vazgeçtik. Benim içimde kaldı ama :) Bu yüksek tepenin öbür tarafında da Aydos Kalesi var çünkü aşağıdaki haritada da görüleceği üzre.  Yani güzelcene bi havada, sabah erkenden ikinci ya da üçüncü kapıdan başlayıp tepe + aydos kalesi yaparak ormanın öbür tarafından şehir hayatına adım atmak çok cezbedici bi plan dağ bayır yürümeyi sevenlere.

Alternatif rotamız, üçüncü kapıdan başlayarak bir dairemsi yapı çizerek göle gidip geri dönmek. Geri dönüşte farklı bi yok takip edip, dördüncü kapıdaki lunaparkta gondol keyfi yapmak (korkmayanlara).


Haritamızda kapıların beşi işaretli. Mavi rota, üçünü kapıdan gidiş rotamız. Yeşil rota da dönüş rotamız. Kırmızı rota ise, en yüksek noktaya gitmek için tahmini rota. Haritayı daha büyükçene görmek için tıklayın 

Üçüncü kapıdaki kafenin kenarından yukarı doğru giden yokuşa vurduk kendimizi ilkin. Google Map'de yokuş olduğu belli olmuyo tabi. Gittikçe eğimi artan  epey dik bi yokuş. Ama yokuş bitimindeki manzara güzel, adalar deniz karşıda, ohh püffür püffür de esiyo. Yokuş mokuş ama göle üçüncü kapıdan en kestirme gidiş burası. Dönüşte düz yoldan yürüdük, çok daha fazla sürdü.

Tepede manzara keyfi yapıp fotoğraf çekmeyi unutarak :) kuzeye doğru yokuş aşağı yürümeye başladık, zaten belli bi süre sonra gördük gölü uzaktan.  Sanırsam bi yarım saat kadar sonra gölde idik. Kimsecikler yoktu göl kenarındaki kafeyi işleten şahıs ve ördeklerden başka. Tabi pazar günü olsaydı kalabalık olurdu muhakkak. İyi ki Cumartesi gitmişik yani. Göl kenarındaki ağaçlar altındaki ağaç masalara oturup çene çaldık, tavuklu börek yedik 1-2 saat. Sessiiiz sakiiin, şehrin gürültüsünden uzaak, göle nazır.


Dönüşte izlediğimiz rota, yani googlemap'teki yeşil rota, düz bir yol amaçok daha uzun, nerdeyse 1 saate yakın yürüdük sanırım. Ve hemen ormanın dibinden geçen araba yolunaa paralel olduğundan araba vızırtıları filan eşliğinde..Yani doğanın teskin edici yapısını baltalayan seslerle (Bu nedenle, yokuş çıkmayı göze alıp, hem nasılsa daha kısa sürüyo diyerek gidiş rotası tersine yürünebilir alternatif olarak, doğayla başbaşa). Bu rota ilk önce beşinci kapıdan sonra dördüncü kapıdan geçiyor. Dördüncü kapıda Cemile ile Mustafa "Gondola binmek isteriz de isteriz" dediler, ama beni kandıramadılar :). Onların çığlıklarını vidyoya çekmek işlevi üstlendim sadece :)

Sonracıma dördüncü kapının önünden Kartal doğrultusuna ilerleyen minibüslere atlayıverdik. Bu gezi de burda bittiii..

Başka Kimler Gezmiş
1- Gezgin Emre: Çok yararlandım gitmeden. Aydos ile ilgili nerdeyse en işe yarayan kaynak.
2- Orman.biz : Tam ne olduğunu çözemedim ama, Aydos Orman Park ismiyle park hakkında ve etkinlikler hakkında bilgi veren bir site. Bu sitedeki google map haritası da güzel, tüm kapıların yerlerini, kapılarda nelerin yer aldığını vs gösteriyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...